JavaScript is required
/
Sosyal Kaygı Bozukluğunda Olumsuz İçsel Yaşantılar

Size özel içerikleri keşfetmek için Salus indirin.

Sosyal Kaygı Bozukluğunda Olumsuz İçsel Yaşantılar

Paylaş:
Salus Mental mobil uygulama görseli

Klinik Psikolog Betül Toprak

Klinik Psikolog Betül Toprak tarafından yazılmış içerik

Uzun yıllardır sahneye çıkma tecrübesi olan oyuncuların bile sahne korkularından bahsettiklerine tanık olmuşsunuzdur. Topluluk önünde konuşma yapmak, performans sergilemek gibi durumlar hepimiz için kaygı verici olabilir. Sosyal kaygı bozukluğunda ise yalnızca bu performans anında değil, öncesinde ve sonrasında da rahatsızlık veren içsel yaşantılar söz konusudur. Birey, bu sıkıntılı hali yaşamamak için bu tarz görevlerin sorumluluğunu almaktan kaçınabilir, mümkün olduğunca bu durumlardan uzak durmaya çalışabilir.

Sosyal kaygı düzeyi arttıkça birey, tüm sosyal etkileşimlerden de kaçınmak istemeye başlayabilir. Durakta bekleyen birine otobüsün geçip geçmediğini sormak, yeni dahil olunan grubun üyeleriyle tanışmak, asansörde karşılaşılan komşuya merhaba demek de zorlaşabilir. Bir noktadan sonra sadece başkaları tarafından görülmek, bir işi yaparken izlenmek bile sosyal kaygıyı tetikleyici olabilir. Yalnız sinemaya gitmek, kalabalık bir kafede oturacak yer aramak bile ıstırap verici bir duruma dönüşebilir. Bu durumda yaşanan hisler ani, refleks gibi görülebilecek tepkilere yol açabilir. Tıpkı yılan fobisi olan birinin yılan gördüğü andaki deneyimi gibi…

Tüm bunlara bakarak biraz analiz de yapabiliriz. Bu tür sıkıntılı anların öncesinde ve sonrasında sosyal kaygı bozukluğu olan bir kişi tam olarak neler deneyimliyor? Nasıl hissediyor?  Zihninden neler geçiyor, bedeninde neler oluyor? Gelin birlikte bu soruların yanıtlarına bakalım.

1. Kaygı Uyandıran Tecrübe Öncesinde

Olayın öncesi ve olay anı arasındaki zaman aralığı ne kadar genişlerse, kaygı da o kadar artar. ‘Nasıl yapacağım?’, ‘Neler olacak?’ ‘Ya rezil olursam?’ gibi ruminatif sorularla geçen, endişeli bir bekleyiştir bu.

Bu bekleyiş anları için dikkat edilmesi gereken önemli bir noktadan bahsedebiliriz. Zihnine gelen endişe verici düşünceler kişiyi çok zorlayabileceğinden, kişi bazen alkolü bir koruma kalkanı olarak kullanmak isteyebilir. Ya da farklı bir zararlı alışkanlığa yönelmek o an için bir kaçış gibi görünebilir.  Ancak hem alkolün hem de diğer maddelerin bu amaçla kullanılması, kısa sürede işlevsel gibi görünse de, uzun dönemde bağımlılık için bir risk faktörü oluşturur.

2. Kaygı Uyandıran Tecrübe Anında

sosyal-kaygi-bozuklugunda.jpg Bu aşamada birey, sosyal kaygısıyla birebir yüzleştiği noktadadır. Örneğin, birey büyük bir kalabalık önünde stand-up gösterisi yapacak ya da nispeten daha küçük bir gruba kendini tanıtacak. Bu anda kişi titremeden kızarmaya, çarpıntıdan nefes daralmasına çeşitli bedensel belirtileri aynı anda yaşayabilir. Bütün dikkat bu bedensel belirtilerin üzerindedir. Her ne kadar topluluk önünde de olsa, o andan kopan kişi kaygısı ve bedensel belirtilerinin oluşturduğu rahatsızlıkla baş başa kalır.

3. Kaygı Uyandıran Tecrübe Sonrasında

Kaygı uyandıran bir tecrübe yaşandı ve bitti, birey artık güvenli alanında. Peki ama daha rahat hissediyor mu? Örneğin, yılan fobisi olan biri yılan ortadan kalktıktan sonra birkaç dakika içinde rahatlamaya başlar. Yılana tekrar maruz kalmadığı sürece de rahat hisseder. Sosyal kaygıda ise kişi, olay anı üzerine tekrar ve tekrar düşünmeye, kendini değerlendirmeye eğilimlidir. Odağında kendisi, kaygısı, bedensel belirtileri olduğu için subjektif, çoğunlukla da aleyhinde eleştiriler yapar. Suçluluk ve pişmanlık hissedebilir, kaygının bedenindeki belirtilerini tekrar yaşayabilir.

Bütün bu yaşantılar size tanıdık geldiyse, öncelikle farkındalığınız için sizi kutlamak isterim. Sosyal kaygı, yakın ilişkilerden kariyere pek çok yaşam alanında hedeflerimizin önünde engel oluşturabilir. Bu noktada farkındalığınızı başa çıkma stratejileri için kullanmak sizin için faydalı olabilir. Böyle bir zamanda bireylerin kendi kaynaklarını keşfetmesi ve ihtiyacı olan desteği bulabilmesi için bir ruh sağlığı uzmanı ile görüşmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Okuma Önerisi: Doç. Dr. Kadir Özdel’in Sosyal Fobiden Hayata Yolculuk: Kendi Kendine Yardım Kitabı

Bu makaledeki bilgileri faydalı bulduysanız Klinik Psikolog Betül Toprak’ın diğer yazıları olan “Mental Sağlık Alanında Etiketleme” ve "İntruzif Düşünceler Neden ve Nasıl Oluşur?" yazılarımız da ilginizi çekebilir.

Sayfa içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.

Size özel içerikleri keşfetmek için Salus indirin.